Sevgili brütüs. Джеймс Мэтью Барри

Читать онлайн книгу.

Sevgili brütüs - Джеймс Мэтью Барри


Скачать книгу
unutmuştur, hanımefendi.

      (Düşünceli)

      Merry England1’dan bu yana ne kadar zaman geçti?

      LEYDİ CAROLINE

      Niye soruyorsun?

      MABEL

      Kraliçe Elizabeth devrindeydi, öyle değil mi?

      MATEY

      Kendisinin Merry England’dan geriye kalan tek şey olduğunu söylüyor o küçücük adam.

      MABEL

      (Erkek kardeşleri vardır.)

      Lob mu? Sanırım Lob adında bir kriket oyuncusu vardı.

      BAYAN COADE

      Shakespeare’in bir oyununda Lob yok muydu? Hayır, tabii, Robin Goodfellow ile karıştırıyorum.

      LEYDİ CAROLINE

      Adları çok benziyor.

      JOANNA

      Robin Goodfellow, Puck’tı.

      BAYAN COADE

      (Tabii bir mutlulukla)

      Benim de düşündüğüm buydu. Lob, Puck’ın diğer adıydı.

      JOANNA

      Eğer Puck ölmeyi unutmuş olsaydı, kesinlikle bizim Lob gibi bir şey olurdu. Bu arada, çiçeklerine de Elizabeth devrinden kalma adlar vermiş.

      MATEY

      Çalı Bülbülü’ne hep Philomel der, hanımefendi. Söylediklerinize katkı olur belki.

      ALICE

      (Pek de bilgili biri değildir.)

      Hiç de katkısı olmadı. Şunu söyleyin bana: Hepinizi bilhassa yaz gündönümü haftası için mi çağırdı? (Evet, derler.)

      MATEY

      (Daha tedbirli bir şekilde sessiz kalmıştır.)

      Kesin öyle yapmıştır!

      BAYAN COADE

      Ne demek istiyorsun bakayım?

      MATEY

      Onların yaz gündönümünde burada olmalarını ister hep hanımefendi.

      ALICE

      Onların mı? Kimin?

      MATEY

      İşte o şeyi paylaşan kişilerin.

      MABEL

      Ne olabilir ki o şey?

      MATEY

      Bilmiyorum.

      LEYDİ CAROLINE

      (Birden iç gözlemde bulunur.)

      Hepimiz iyi kadınlarız umarım? Birbirimizi pek de iyi tanımıyoruz.

      (Çeşitli kalplerde belli şüpheler doğar.)

      Yaz gündönümlerinde sıradışı bir şey yaşanır mı?

      MATEY

      Bilmiyorum.

      JOANNA

      Sanırım yaz gündönümü arifesindeyiz!

      MATEY

      Evet hanımefendi, doğru. Köylüler bunu biliyor. Hepsi bu gece kapılarını sürgüleyip evlerine kapandılar.

      LEYDİ CAROLINE

      Onun… onun yüzünden mi?

      MATEY

      Köylüleri korkutuyor. Hakkında hikâyeler anlatıyorlar.

      ALICE

      Neden korkuyorlar? Anlat bize.

      (Telgrafı sallar.)

      Yoksa…

      MATEY

      Tam olarak bir şey bilmiyorum, hanımefendi. Kendim yapmadım hiç. Benden yapmamı istedi ama olmaz dedim.

      MABEL

      Neyi yapmadın?

      MATEY

      (Zarif bir cazibeyle)

      Hayır, hanımefendi. Bana sormayın, ne olur. Merhamet gösterin, hanımefendi. Ben kötü tabiatlı değilimdir. Beni mahveden hizmetçiliğe başlamam oldu. Kötü kimseler arasına savruluverdim istemeden. Şu dünyada yoksullar hep incecik bir çizgide yürür. Her şey sonraki adımınıza bağlıdır.

      BAYAN COADE

      (Hoşgörüyle)

      Hakikaten öyle.

      MATEY

      (Güneşin dokunuşu altında)

      Gençliğimde, hanımefendi, şehirde bir tezgâhtarlık işi teklif edilmişti bana. O işi kabul etseydim, bugün benden daha dürüst bir insan olamazdı. Her şeye sil baştan başlamak için dünyaları veririm.

      (Söylediklerinde son derece samimidir. Gerçi, cesaret edebilseler bahçedeki çiçekler alaycı bir alkış tufanı koparırdı.)

      BAYAN COADE

      Çok üzücü bir durum, Bayan Dearth.

      ALICE

      Ben de onun adına üzüldüm ama yine de…

      MATEY

      (Gözlerini Leydi Caroline’a çevirir.)

      Ne dediniz, leydim?

      LEYDİ CAROLINE

      (Kısaca)

      Bana sorarsanız, yeri kodestir derim.

      MATEY

      (Çaresiz)

      Bu konudan daha fazla söz etmezseniz hanımefendi, size değerli bir ipucu verebilirim.

      ALICE

      Sonunda konuşmaya başladın.

      LEYDİ CAROLINE

      Dinlemeyin onu.

      MATEY

      (Eğilerek)

      Bana karşı en katı olan sizsiniz.

      LEYDİ CAROLINE

      Evet ve bununla gurur duyuyorum doğrusu.

      MATEY

      (Kendini unutur.)

      Siz de yanlış yola sapabilirsiniz, hanımefendi.

      LEYDİ CAROLINE

      Ben mi? Hangi cüretle söylersin bunu!

      (Fakat Matey’nin sözleri çiçeklerin pek hoşuna gitmiştir. Hatta akıllarına bir fikir gelmiştir.)

      JOANNA

      (Yemek odasına açılan kapının anahtar deliğinin yakınındadır.)

      Erkekler ayağa kalkıyor.

      ALICE

      (Acele ederek)

      Çok güzel, Matey; aynı fikirdeyiz. Tabii “ipucu” yeterince iyiyse.

      LEYDİ CAROLINE

      Pişman olacaksınız.

      MATEY

      Ben öyle düşünmüyorum,


Скачать книгу

<p>1</p>

Merry England: Kraliçe Elizabeth dönemindeki İngiltere için kullanılan bir ifade. O dönemde İngiltere güçlü ve zengindir; mutlu halk neşeli müzikler eşliğinde dans edip şarkılar söyler. (e.n.)