Yeminli . Морган Райс
Читать онлайн книгу.yeniden içten bir kahkaha koyverdi ve birkaç adamı hemen öne çıkarak ona değerli taşlarla süslenmiş, sabah güneşinde ışıl ışıl parlayan, yakutlar, safirler ve zümrütlerle kaplı iki tane uzun kılıç uzattı. Sam gördüğü manzara karşısında şaşırıp kalmıştı: bunlar hayatında gördüğü en güzel kılıçlardı.
Kral “Sınavımızı geçtiniz,” diye bildirdi. “Ve bunlar sizin için. Bizden size hediye.”
Sam Polly’nin olduğu yere doğru yürüdü, Polly de rehin aldığı askeri yavaşça bıraktı. İkisi beraber uzanıp her biri bir kılıcı aldı ve mücevher kaplı kabzayı inceledi. Sam kılıcın ustalığına hayran kaldı.
Kral “İki çok değerli savaşçı için,” dedi. “Sizi buraya kabul etmekten şeref duyarız.”
Sonra arkasını döndü ve yürümeye başladı. Sam ve Polly’nin onu takip etmesi gerektiği aşikârdı. Kral yürürken haykırdı:
“Skye Adamıza hoş geldiniz.”
BEŞİNCİ BÖLÜM
Caitlin ve Caleb Skye Adasının içinden çevik bir şekilde yürüyor ve Scarlet ve Ruth da onları takip ediyordu. Taylor, Tyler ve Adien’in meclis üyelerinin birçoğu da onlara korumalık ediyordu. Caitlin onları gördüğü için çok mutluydu. Bu yere ve zamana inmenin ilk zorluklarının ardından, nihayet bir rahatlama ve huzur hissine kavuşmuştu, çünkü tam olarak olmaları gereken yerde bulunduklarını biliyordu. Taylor, Tyler ve Aiden’in diğer bütün adamları da onları gördükleri için heyecanlıydılar. Onları bu farklı yerde ve zamanda, bu soğuk iklimde, bir bilinmezliğin ortasındaki bu ıssız ve çorak adada görmek garipti. Caitlin zamanların ve mekanların nasıl olup da değiştiğini ama insanların zamanın üstünde olduklarını görmeye başlamıştı.
Taylor ve Tyler onları adada hızlı bir yürüyüş turuna çıkardı ve şimdi saatlerdir yürüyorlardı. Caitlin hemen Sam ya da Polly’den herhangi bir haber alıp almadıklarını sormuştu; hayır cevabını aldığında ise düş kırıklığına uğramıştı. Umutsuz bir şekilde onların da zamanda geri gitmiş olduklarını umdu.
Yürümeye devam ederlerken, Taylor onları kendi cadılar meclisi ritüelleri, alışkanlıkları, yeni eğitim yöntemleri ve Caitlin’in muhtemelen bilmek isteyebileceği her şey hakkında bilgilendirdi. Caitlin, Skye’ın nefes kesici olduğunun farkına vardı, hayatında gördüğü en güzel yerlerden biriydi. Manzaradan yükselen aşınmış büyük kayalar, yosun kaplı tepeler, sabah güneşini yansıtan dağ gölleri ve her şeyin üzerini kaplamış görünen o güzel sisiyle oldukça eski ve zamanın başında var olan bir yer hissini veriyordu.
Tyler, Caitlin’in zihnini okuyup gülümseyerek “Sis bizi asla terk etmiyor,” dedi.
Caitlin her zamanki gibi herkesin bu kadar kolay bir şekilde düşüncelerini okuması karşısında kızardı ve utandı.
Taylor “Aslında, ada adını buradan alıyor: Skye ‘puslu ada’ anlamına geliyor,” dedi. “Sis buradaki her şeye oldukça dramatik bir anlam katıyor, sence de öyle değil mi?”
Caitlin başıyla onaylayarak manzarayı inceledi.
Tyler araya girerek “Ve düşmanlarımızla savaştığımızda yararlı oluyor,” dedi. “Ama zaten kimse kıyılarımıza yanaşmaya cesaret edemiyor.”
Caleb “Ben onları suçlamazdım,” dedi. “Ziyaretçileri pek hoş karşılayan bir girişi yok.”
Taylor ve Tyler gülümsedi.
“Yalnızca buraya gelmeyi hak edenler yaklaşabilir. Bizim sınavımız bu. Biri burayı ziyaret etmeye çalışalı yıllar oldu ve bahsettiğim sınavı geçip canlı bir şekilde kıyılarımıza yaklaşalı ise daha da çok yıl geçti.”
Taylor “Yalnızca hak edenler hayatta kalabilir ve burada eğitilir,” dedi. “Ama buradaki eğitim dünyanın en iyi eğitimidir.”
Tyler “Skye affetmeyen bir yerdir,” dedi, “aşırılıkları sevenlerin yeridir. Aiden’ın üyeleri burada hiç olmadıkları kadar yakınlar. Hiçbir yere gitmiyoruz. Neredeyse bütün gün beraber eğitim yapıyoruz ve bu eğitimlerimiz soğuk, sis, yağmur, uçurumlar, dağlar, buz gibi göller, kayalık kıyılar ve bazen hatta okyanusun içi gibi en uç doğa koşullarında gerçekleşiyor. Aiden’ın bize yaptırmadığı çok az eğitim şekli kaldı. Ve bizler hiç olmadığımız kadar savaşa hazırız.”
Tyler “Ve yalnız başımıza eğitim yapmıyoruz,” diye ekledi. “Burada insan savaşçılar da yaşıyor, onlara Kralları McCleod liderlik ediyor. Bir kaleleri, kendi savaşçı lejyonları var ve beraber yaşayıp, beraber eğitim yapıyoruz. Vampirlerin ve insanların beraber eğitim yapması pek olağan bir şey değil. Ama biz burada oldukça yakınız. Hepimiz savaşçıyız ve hepimiz savaşçı sözüne saygı gösteriyoruz.”
Tyler “Ama tabii,” diye ekledi, “onlarla birlikte olma çizgisini aşmıyoruz. Pek çoğu bizim vampir yeteneklerimize sahip olmak istiyor, ama Aiden’ın bizim insanları dönüştürmemiz konusunda katı kuralları var. Bu yüzden asla bizlerden biri olamayacakları gerçeğini kabullenmiş durumdalar. Birlikte uyum içinde yaşayıp eğitim yapıyoruz. Bizler, onların yeteneklerini bir insanın hayal edemeyeceği şekilde keskinleştiriyoruz ve onlar da bize barınacak yer ve koruma sunuyorlar. Gümüş uçlu silahlardan oluşan bir cephanelikleri var ve olurda rakip bir vampir meclisi saldıracak olsa, bizi savunmak için hazır bekliyorlar.”
Scarlet birden “Bir kale mi?” diye sordu. “Gerçek bir kalemi?”
Taylor aşağı ona baktı ve kocaman gülümsedi. Uzandı ve yürürlerken Scarlet’in boşta kalan elini tuttu.
“Evet, tatlım. Şimdi seni oraya götürüyoruz.” Taylor bir tepeyi döndüklerinde “Aslında, işte tam da orada,” diyerek işaret etti.
Hepsi birlikte durup gözlerini oraya diktiler. Caitlin gördüğü karşısında büyülenmişti. Önlerinde birbiri ardına tepeler, dağlar ve göllerden oluşan devasa bir manzara vardı ve uzakta, küçük bir uçurumun üzerine yapılmış eski bir kale duruyordu, devasa bir gölün kenarında bulunuyordu.
Taylor “Yüzyıllardır İskoç krallarının yuvası olan Dunvegan Kalesi,” diye bildirdi.
Scarlet “VAY CANINA!” diye haykırdı. “Anneciğim, kesin bir kalede yaşamalıyız!”
Scarlet’in coşkusu bulaşıcı olduğu için Caitlin de diğerleri gibi gülümsemeden edemedi.
Scarlet “Ruth da gelebilir mi?” diye sordu. Caitlin, Taylor’a bir bakış attı ve o da başıyla onayladı. “Tabii ki gelebilir hayatım.”
Scarlet zevkten dört köşe olarak Ruth’a sarıldı ve hepsi birlikte hızla uzaktaki kaleye doğru yokuştan aşağıya inmeye başladılar.
Caitlin kaleyi incelerken, bu duvarların içinde bazı derin sırların barındığını sezdi, bu sırlar ona babasını araştırmasında yardım edebilirdi. Bir kez daha kesinlikle doğru yerde olduğunu hissetti.
Caitlin, Tyler’a “Aiden burada mı?” diye sordu.
“Biz de bir süredir bunu merak ediyoruz. Ben onu haftalardır görmedim. Bazen bir süreliğine ortadan kayboluyor. Sen onun nasıl biri olduğunu bilirsin.”
Caitlin gerçekten de biliyordu. Onlarla birlikte olduğu bütün zamanları, bütün yerleri aklına getirdi. Şimdi Aiden ile konuşmaya çok ihtiyacı vardı. Bir an önce neden bu zamana ve yere indikleri hakkında daha fazla şey öğrenmek, Sam ve Polly iyi mi bilmek ve son anahtar hakkında bilgi edinmek istiyordu. Ve hepsinden öte, babasının şimdi burada olup olmadığını öğrenmek istiyordu. Aiden’a sormak için sabırsızlandığı ve cevaplarını inanılmaz